Geçmişe Damgasını Vuran En İyi Hapishane Filmleri...

American History X / Geçmişin Gölgesinde (1998) 


American History X aslında bir hapishane filminden fazlası. Filmin ırkçılık üzerine söyleyecek çok sözü var. Her ne kadar olayın politik yönü ön planda gibi gözükse de, körü körüne herhangi bir düşünceye bağlılığın nasıl sonuçlar doğurabileceği  çok iyi anlatılmış. Bu etkileyici anlatıma bir de Edward Norton'un harika oyunculuğu eklenince ortaya unutulmaz bir film çıkmış. Filmin finalinin de gayet iyi olduğunu belirtmekte fayda var. Unutmadan filmin yönetmeninin son dönemde Detachment ile adından bolca söz ettiren Tony Kaye olduğunu belirtelim. Babası zenciler tarafından öldürülen Derek'in ırkçılık üzerine yaşadığı iç bunalım ve kardeşiyle olan ilişkisi sizleri bekliyor.
(IMDb Puanı: 8.6) 

Esaretin Bedeli

Esaretin Bedeli hapishane filmleri üzerine yapılan listelerin olmazsa olmazlarından biri. IMDb sıralamasında da her zaman en üstler de yer alan böyle bir filmin vizyona girdiği yıl gişede başarısız olması gerçekten çok şaşırtıcı. Bir diğer ilginç nokta ise  filmin genelde korku türündeki romanlarıyla tanınan Stephen King'in bir eserinden uyarlanması. Filmin yönetmenliğini ise The Green Mile ve The Mist gibi önemli yapımlara imza atan Frank Darabont yapmış. Filmin başarısında elbette yönetmenin yanı sıra Tim Robbins ve Morgan Freeman'ın muhteşem oyunculuğunun da büyük katkısı var. Filmimiz masum olduğu halde hapse düşen Andy'nin yaşadığı zor günleri anlatıyor. Suçsuz yere onca kötü muameleye maruz kalan Andy'nin yaşadıklarını görünce çileden çıkmamak imkansız. (IMDb Puanı: 9.3)
 

Dead Man Walking / Ölüm Yolunda (1995) 

Anlaşılan Tim Robbins Esaretin Bedeli'nde oynarken hapishane yaşamından o kadar etkilenmiş ki, bir de yönetmen koltuğundan ortama bakayım demiş. Ancak kendisi Esaretin Bedeli'nde masum bir karakteri canlandırırken, Dead Man Walking'te bu sefer karşımızda gerçek bir suçlu çıkıyor. İşlediği suç nedeniyle idam cezasına çarptırılan bir mahkum ve onun tek destekçisi bir rahibe. Film en önemli özelliği izleyicisini devamlı ikilemde bırakıyor. Mahkumun pişmanlığını görünce acaba idam cezası mantıklı diye düşünürken, kurbanın ailesinin çektiği acıya şahit olunca karar vermek zorlaşıyor. Mahkum ve rahibenin arasındaki ilişkinin çok ince bir çizgide ilerlemesi de filme heyecan katan etkenlerden biri. Sean Penn ve Susan Sarandon'un başarılı oyunculuklarına sahne olan Dead Man Walking ,karakterlerinin iç dünyasını ele alan farklı bir hapishane filmi. (IMDb Puanı: 7.6)


 

Murder in the First / İlk Canilik (1995) 

Christian Slater sayesinde keşfettiğimiz filmlerden biriMurder in the First. Slater'in en büyük özelliği oynadığı filmlerin hak ettiği değeri görmemesi. Harika bir gençlik filmi olan Pump up the Volume gibi, Murder in the First'te maalesef az bilinen iyi filmler kategorisinde. IMDb'nin de oldukça cimri davrandığı film, 5 dolar çaldığı için Alcatraz'a kapatılan bir mahkumu konu alıyor. 3 yıl boyunca gardiyanların işkencesine maruz kalan ve insan yüzü görmeyen Henri Young, çıkar çıkmaz bir mahkumu öldürür. Birinci dereceden cinayetle yargılanan Henri Young tek suçlu mudur? Peki onu bir cani haline getiren sistemin hiç suçu yok mudur? Zihnimiz film boyunca bu sorular ile meşgul olurken, senaryonun gerçekten yaşanmış bir olaydan etkilenerek yazıldığını öğrenmemiz çok üzücü oldu. (IMDb Puanı: 7.1)

Undisputed / Yenilmez 



Şu ana kadar bahsettiğimiz filmler genelde mahkumların iç dünyasına yönelen, içinde derinlikli karakter barındıran yapımlardı. Bir de aksiyonu bol, izleyicisini eğlendirmeyi hedefleyen hapishane filmleri var. Undisputed serisi bu türün en iyi örneklerinden biri. Eski bir boks şampiyonu olan Chambers kendisine atılan iftira üzerine haksız yere hapse girer. Cezasını çekmek için gönderildiği Rus hapishanesinde onu zor günler beklemektedir. Özgürlüğüne kavuşmak için önündeki tek çıkar yol kafes dövüşlerine katılmaktır.(IMDb Puanı: 6.8)

 

Felon / Mahkum (2008) 


Hapishane filmleri ile ilgili bütün klişeleri içerisinde barındıran Felon, her şeye rağmen sürükleyiciliğini kaybetmeyerek izleyicisini memnun eden bir film. Karakter derinliğinden çok olay örgüsüne odaklanmasına rağmen, Felon  Amerika'daki adalet sistemini eleştirmekten ve hapishanedeki müdür,gardiyan ve mahkum üçgeninde yaşanan acı gerçekleri ifşa etmekten geri durmuyor. Karşımızda yine trajik bir şekilde hapse giren bir karakter var. Hem işi hem eve hayatı yolunda giden Wade Porter, bir gece evine giren hırsızı öldürür. Suçlu bulunan Porter'ı hapishanede zorlu bir süreç beklemektedir. Sonuç olarak ortaya beklentinizi yükseltmediğiniz de keyif alacağınız bir film çıkmış. Bu arada  Val Kilmer'ın oyunculuğuna dikkat. (IMDb Puanı: 7.6)



 

Celda 211 / Hücre 211 (2009) 

Elbette Avrupa Sineması'nda da hapishane filmlerinin güzel örnekleri var. Celda 211 son dönemde özellikle gerilim ve korku filmleriyle ön plana çıkan İspanyolların sinema dünyasına bir armağanı. Adalet sistemi gibi üzerine kafa yorulması gereken konuları mercek altına alan Celda 211, bunu yaparken gerilimi devamlı üst düzeyde tutarak izleyicisini ekrana bağlamayı başarıyor. Filmin bu kadar popüler olmasındaki en önemli etken özgün senaryosu. Suçsuz yere hüküm giyenleri görmüştük ama ya bir gardiyan bir talihsizlik sonucu mahkumların arasına karışırsa neler olur? Gardiyan olduğunu mahkumlardan gizleyebilecek midir? Bu talihsiz gardiyanın hayatını gözler önüne seren Celda 211 sayesinde Malamadre karakterini canlandıran Luis Tosar'ı tanımış olduk. Filme damgasını vuran Tosar, başarılı oyunculuğunu 2011 yapımı Mientras Duermes'te de devam ettiriyor. (IMDb Puanı: 7.6)

 

A Prophet / Yeraltı Peygamberi (2009) 


Karakter odaklı bir Fransız filmiyle devam ediyoruz. Genç yaşta hapse giren bir gencin yaşadığı serüveni anlatan Yeraltı Peygamberi, düşük temposu ve uzun süresi ile türün meraklıları tarafından zaman zaman eleştirildi. Ancak olaya karakterin gelişimi açısından bakıldığında filmin iyi işlendiği bir gerçek. Şiddet içerikli sahnelerin çok gerçekçi olması da filmin diğer bir artısı. Daha 19 yaşında hapse düşen, okuma yazma bilmeyen bir genç olan Malik ilk başlarda Korsikalı bir grubun ayak işlerini yapar. Yavaş yavaş hapishanedeki işleyişi anlayan Malik, zamanla liderinin güvenini kazanır ve iyi bir konuma gelir. Sürükleyici bir film arayanlar hayal kırıklığına uğrayabilir. Ancak Yeraltı Peygamberi ele aldığı karakteri başarıyla beyazperdeye aktaran bir film. (IMDb Puanı: 7.9)

 

The Experiment / Deney (2001) 


Listemize Almanya'dan bir film ile devam ediyoruz. Bu sefer karşımızda gerçek bir hapishane yok. Filmdeki hapishane ortamı aslında  bir deneyin parçası. İnsanların saldırgan davranışlarını incelemek üzere yüksek ücret karşılığında 20 kişi bir deneye tabi tutulur. Deneklerden gardiyan olarak seçilenler şiddet uygulamadan mahkumları yönetmek zorundadır. Bir oyun havasında başlayan deney, zamanla çığırından çıkar. Psikolojik gerilim türünü sevenlerin kaçırmaması gereken bir yapım olan The Experiment, insana güç verildiğinde nasıl bir değişim geçirdiğini çok net bir şekilde anlatıyor. Filmin bir de 2010 Hollywood uyarlaması var ama bizim gönlümüz 2001 yapımı olandan yana. (IMDb Puanı: 7.8)

 

Hunger / Açlık (2008) 


İngiltere'den çok gerçekçi bir film ile devam ediyoruz. Yaklaşık 20 dakikalık diyalog sahnesiyle zihinlere kazınanHunger, filmin diğer bölümlerinde diyaloğa çok yer vermeden derdiğini anlatmayı başarıyor. IRA mensubu bir mahkumun maruz kaldığı insanlık dışı muameleyi tüm çıplaklığıyla perdeye aktarırken, Hunger gardiyanların yaşadığı bunalıma da değiniyor. Filmde battaniye ve yıkanmama eylemi ile başlayan ve haftalar süren açlık grevi ile devam eden direniş süreci muazzam şekilde sahnelenmiş. Yönetmen Steve McQueen'in ilk uzun metrajlı çalışmasında bu kadar başarılı bir film ortaya çıkarması gerçekten şaşırtıcı. (IMDb Puanı: 7.6)

 

Mean Machine / Sıradışı Sanıklar (2001) 



Yine İngilterede'yiz ama bu sefer sırada hem futbol hem de hapishane filmlerini sevenlerin ilgisini çekecek bir yapım var. Bu iki sinema türünü seviyorsanız ve keyifli zaman geçirmek için bir film arıyorsanız Mean Machine tam sizlik. Eski bir futbol yıldızı alkollü araba kullandığı için hapse girer ve gardiyanlar ile mahkumlar arasında oynanacak maç için tekrar sahalara döner. Vinnie Joneshayranlarının kesinlikle kaçırmaması gereken bir film. Ayrıca bu filmin The Longest Yard diye bir Amerikan versiyonu da mevcut ancak o filmde Amerikan futbolu oynanıyor.  (IMDb Puanı: 6.3)   


 

Bronson (2009) 



Drive ve Only God Forgives ile iyice ünlenen yönetmen Nicolas Refn, Bronson'da Micheal Peterson'ın gerçek yaşam öyküsünü anlatıyor bizleri. Dünyaca tanınmak amacında olan Peterson bir gün aklına eser ve banka soyar. Başarısız soygun girişimi sonucunda yakalan Peterson'a 7 yıl ceza verilir. Ancak öfkesini kontrol edemeyen Peterson, içerideki davranışlarıyla bu cezayı 34 yıla kadar çıkartır. Teatrel yeteneklerini ön plana çıkaran Refn, Peterson'un hayatını bir sanat eserine dönüştürüyor. Filmin tartışmasız tek noktası ise Tom Hardy'nin inanılmaz oyunculuğu.
(IMDb Puanı: 7.0)

 

Chopper / Kasap  (2001) 


İngiltere'nin Bronson'ı varsa, Avustralya'nın da Chopper'ı var. Bronson gibi Chopper'da bir mahkumun gerçek hayat hikayesini konu alıyor. Avustralya'nın efsanevi suçlusu Mark Brandon'ın hayatının anlatıldığı Chopper, tam bir biyografi olmasa da eldeki kaynaklardan hareketle Brandon'ın hayatını anlatmaya çalışıyor. Acı eşiği çok yüksek olan Chopper lakaplı Mark Brandon'ın sergilediği şiddet tüyler ürpertici. Chopper karakterini canlandırmak için 20 kilo alan Eric Bana ise mükemmel bir performans sergiliyor. İnternet sitelerinde devamlı karşılaştırılan Chopper ve Bronson rekabetinde bizim gönlümüz Chopper'dan yana. (IMDb Puanı: 7.1)

Carandiru (2003) 



Brezilya Sineması genelde favela adı verilen kenar mahallelerde yaşanan yasa dışı olayları konu alan filmleri ile adını duyuruyor. Carandiru ise bu yasa dışı olaylara karışan kişilerin hapishanedeki yaşantısını gözler önüne seriyor. Tecrübeli yönetmen Hector Babenco hikayesini güzel bir kurgu ile aktarmış. Hapishanede olaylar yaşanırken, bir yandan da geri dönüşler ile mahkumların geçmişine uzanıp nasıl hapse düştüklerini izliyoruz. Filmin 1992'de yaşanmış gerçek bir olayı anlatması ise çok vurucu. Babenco filminde gerçekliği yakalamak için 1992 yılında bu olayları yaşayan mahkumları oyuncu olarak kullanmış. (IMDb Puanı: 7.5)


 

Bound by Honor / Şeref Bağı (1993) 


Bound by Honor'ı listemize eklememizdeki en büyük etken gelmiş geçmiş en iyi hapishane dizilerinden biri olanOZ'a öncelik ettiğini düşünmemiz. 1997 yılında yayınlanmaya başlayan OZ'dan 4 yıl önce vizyona giren Bound by Honor'da bahsedilen konuların hepsinin daha sonra dizide derinlemesine işlenmesi bir tesadüf olmasa gerek. 80'li yıllarda Amerika'da yaşanan etnik problemlere gerçekçi bir dille yaklaşan film, hapishane ortamını da etkileyici bir şekilde resmetmeyi başarmış. Bugün itibariyle bakıldığında birçok klişeyi barındırıyor gibi gözükse de, filmin 1993 yılında çekildiğini unutmamakta fayda var. Filmin yaklaşık 3 saat sürdüğünü de belirtmekte fayda var. (IMDb Puanı: 7.7)

 

Down by Law / İçerdekiler (1986) 



Amerikan Bağımsız Sineması'nın canlı simgelerinden biri olan Jim Jarmusch, sinema türlerini eğip bükmesiyle tanınıyor. Haliyle Jarmusch'un elinde hapishane filmi kavramı da  bambaşka bir hal alıyor. 3 mahkumun yollarının kesişmesi üzerine kurulu olan Down by Law, Roberto Benigni'nin müthiş oyunculuğuyla eğlenceli bir hal alıyor. Sağlam alt metinlere sahip film, popüler sinema tutkunlarına çok hitap etmiyor. Öte yandan Down by Law Jarmusch hayranlarının kesinlikle kaçırmaması gereken bir film. (IMDb Puanı: 7.7)
 

Birdman of Alcatraz / Alkatraz Kuşçusu (1962) 



Sıra geldi bir klasik haline gelen hapishane filmlerine. Ömür boyu hapse mahkum edilen Robert Stroud'un hayatı bir gün hücresine gelen yaralı bir kuş nedeniyle değişir. Kuşu tedavi eden Stroud, zamanla kuşlar üzerine kendini geliştirir. Kuşlar hakkında kendisini geliştiren Stroud bir nevi özgürlüğünü yeniden kazanmıştır. Bu arada filmin çekildiği tarihte Robert Stroud'un hala hapiste olması ise ilginç bir durum.   (IMDb Puanı: 7.8)
 

Papillon / Kelebek (1973) 



Bir gerçek yaşam hikayesi daha var sırada. Bu sefer kelebek lakaplı Henri Charriere'nin yaşamına tanık oluyoruz. Haksız yere cinayetle suçlanan Charriere hemen hapishaneden kaçmaya kalkar ama yakalanır. Bu sefer ceza olarak Şeytan Adasına gönderilen mahkum, daha kötü bir muameleye maruz kalacaktır. Steve McQueen ve Dustin Hoffman çok iyi bir oyunculuk sergilese de, kitabı okuyanların filmden memnun kalmadığı da bir gerçek. (IMDb Puanı: 8.0)
 

Escape Plan (2013)

Listemizdeki diğer filmlere oranla daha sıradan bir film olsa da Escape Plan hapishane filmlerini seven bünyelerin iyi vakit geçirmesini sağlayacak cinsten bir yapım. Mahkumlar arasında yaşanan olaylardan çok kaçış planına odaklanan film, Prison Break'taki Micheal Scofield'in seviyesinde olmasa da barındırdığı ortalamanın üstün zeka unsurlarıyla dikkat çekiyor. Beklentiyi düşük tuttuğunuzda keyif alma ihtimaliniz yüksek. Ayrıca Arnold Schwarzenegger ve Slyvester Stallone'yi bir hapishane filminde bir arada görmek ayrıca güzel. (IMDb Puanı: 6.9)
Yüksek Risk (2014)
 

A Prophet'tan sonra çekilen en iyi hapishane filmi iddiasıyla vizyona giren "Yüksek Risk", hakkındaki övgüleri fazlasıyla hak ediyor. Hapishane filmlerinin klişelerine fazla yer vermeden, aynı ceza evini paylaşan bir baba-oğul dramını ele alıyor. Babasının hapis yattığı yere nakledilen Eric, bir yandan yeni ortama ayak uydurmaya  bir yandan da babasının gözüne girmeye çalışır. Bu süreçte elindeki en büyük koz ise 'şiddettir'.

 

Cool Hand Luke (1967)

Klasikler arasında yer alan "Cool Hand Luke" hapishane filmi tutkunlarının kaçırmaması gereken bir yapım. Görece küçük bir suç nedeniyle hapis cezası alan Luke'un kapatıldığı cezaevinde 50 mahkumla beraber yaşadığı maceraların anlatıldığı film, Paul Newman'ın olağanüstü oyunculuğu sayesinde kült mertebesine ulaşmış durumda. Hem sistem hem de Tanrıyla derdi olan Luke, film boyunca sergilediği tutum ve farklı söylemleri nedeniyle diğer mahkumların gönlünü kazanırken otoriteyi tehdit etmeye başlar. Luke ve otorite arasındaki çatışma şiddetlendikçe, kahramanımız da düşünce dünyasını  daha fazla dile getirmeye başlar. 
 

Örümcek Kadının Öpücüğü  (1985)

 

Örümcek Kadının Öpücüğü alışageldiğimiz hapishane filmlerinden son derece farklı bir yapım. Öncelikle filmin derdinin bir hapisten kaçış hikayesi anlatmak olmadığını belirtelim. Politikayla yakından uzaktan alakası olmayan eşcinsel bir mahkum ile eşcinsellere karşı bir hayli mesafeli olan siyasi bir mahkumun aynı hücrede yaşadığı sıra dışı bir ilişkiye şahit oluyoruz. Aynı hücrede beraber yaşamak zorunda olan iki mahkum zamanla birbirini daha yakından tanır. Hikayeye eklenen hayali film Örümcek Kadının Öpücüğü'nü farklı kılan unsurlardan bir diğeri. Klasik bir hapishane filmi olmadığı doğru ama türün meraklılarını cezbedebilir.
 

Zift (2008)

Bir mahkumun özgürlüğüne kavuştuğu ilk günü konu alan Bulgaristan yapımı "Zift", bünyesinde bir hapishane filminden fazlasını barındırıyor. Bir kara film denemesi yapan yönetmen Javor Gardev, mizah ve politik söylemleri de elden bırakmıyor. Çekim tekniği ve kurgu açısından son derece başarılı bir film olan Zift aynı çizgisini maalesef öykükonusunda sürdüremiyor. Hikaye zaman zaman inandırıcılığını yitirmesine rağmen Gardev'in büyük bir itinayla hazırladığı her halinden belli olan sahne düzenlenmeleri ve filmin birçok karesine sığdırmayı başardığı görsel ve işitsel göndermelerfilmi ilgi çekici kılıyor. (IMDb Puanı: 7.4)

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.