Bir yazı düşünün içeriği ‘ Bu yazı tamamen hayal ürünüdür’ cümlesiyle başlayan ve konu itibariyle dizi, film camiasını gerçekle hayali harmanlayıp görücüye çıkartan ve sonrasında siz bu camiayı bu yazıdan sonra nasıl hayal ediyorsunuz sorusuna cevaplar arayan ! Evet, Sizce ne türden cevaplar gelirdi, acaba o baştaki uyarı ne kadar etkili olurdu !
Başlangıçtanda anlayacağınız üzere bugün ki konumuz son günlerde mesleğimizi ve meslektaşlarımızı geçmişte de örneklerine sıkça rastladığımız gibi olduğundan farklı göstermeye çalışan bir çalışmayı ele alarak sürdüreceğiz. O çalışma dizi sektöründen ‘AVLU’ dizisi olacak.
Dizi her ne kadar başlangıcında ‘Bu dizideki tüm karakterler ve olayların gerçek kişi ve kurumlarla ilgisi yoktur. Tamamen hayal ürünüdür ‘ ibareleriyle başlamış olsada dizide gerçekleşen gerek kostüm, gerek kural, gerekse Türkiye Ceza İnfaz Kurumları açısından büyük bir yüzdelik orana sahip diyebileceğimiz farklı unsurları barındırması nedeniyle ve bu durumun da ötesinde ayrıca geçmişte yapılmış bir çok dizi’den toplumun öyle ya da böyle bir şekilde olumlu - olumsuz diyebileceğimiz türden bir etki altına girdiğini , milyonlara hitab eden görsel çalışmaların bu bakımdan çok etkili olduğu gerçeğinide göz önüne aldığımızda endişemizin yersiz olmadığı çok daha iyi anlaşılacaktır.
Tahmin edeceğiniz üzere dizi, film ekibi yapılan iş ile en ince detayına kadar araştırmalarını fazlasıyla yapmaktadırlar ve bunun içinde gerekli kurum, kuruluş , tekil kişilerden gerekli desteği aldıklarını yakınen bilmekteyiz. Buna rağmen bu kadar aslından uzak çalışmalara imza atılması sizlerinde tahmin edeceği üzere çokta manidardır. Ayrıca bu yönde var olan hassasiyetlerimize özen gösterilmesi için gerekli tedbirlerin alınması yönündeki ricalarımızın, internet üzerinden dizi başlığı ile yapmış olduğumuz aramalarda kaygılarımızın maalesef yeterince doğru anlaşılamadığını, aksine kimi kesimlerce farklı bir şekilde yorumlandığına ve sanki tek kalemden çıkmışcasına karalama yapılmasını başta cezaevi personeli ve bir infaz ve koruma memuru olarak üzüntüyle takip etmekteyim. Bizlere gelen ve sosyal medyada paylaşımına şahit olduğumuz tepki mesajlarından da anladığım kadarıyla birçok meslektaşımda bu durumdan fazlasıyla şikayetçi olduğunu bilmekteyim.
Evet diziler , fimler yapılır, sanata ve sanatçıya saygımız da sonsuz lakin bizler cezaevi personelleri olarak zaten kapalı kapılar ardında ve imaj konusunda insanlarımıza öyle değil böyle demekten, dizi ve film sektörü için söylüyorum bu vb. görüntüleri her gördüğümüzde bırakın desteği köstek olmasalar bari sözlerini söylemekten yorulan, kendimizi tam anlamıyla ifade edememekten yakınan insanlarız. Hal böyle olunca ister adına rating deyin isterseniz başka bir kaygı, ismi her ne olursa olsun bir iş yapılırken başkalarının mutsuzluğundan mutluluk çıkartmak sanata ve sanat camiasına yakışmaz diye düşünmekteyim. Biraz sonrada ele alacağım üzere, kendimi sormaktan alamadığım ne var sanki mesleğimiz adına güzel paylaşımlar yapılsa artık sorususuna cevap ararken buluyorum bir anda. Tahmin edeceğiniz üzere pekte başarılı olamıyorum böyle bir olgunun hayali bile zor geliyor :( Evet bu vb. diziler geçmişte olduğu gibi gelecekte de var olacak ama velakin bizlerin buna karşın yapması gereken ise bu türden çalışmaların gerek kostüm, gerek kural, gerekse Türkiye Ceza İnfaz Kurumları açısından büyük bir yüzdelik orana sahip diyebileceğimiz farklı unsurları barındırması nedeniyle, işin aslı budur diyebilme görevini her daim her platformda yerine getirme şeklinde olacaktır. Şimdi olaya dışarıdan bakan kim olursa olsun kısmende olsa endişelerimizdeki haklılığımız konusunda fikir edinilmesi için karşılaştırmalı görselleri sizlerle paylaşalım istedim.
Dizide dikkatimizi çeken hatalar konusuna başlıklar altında yapacağımız açıklamalarla devam edeceğiz !
1- Kurum müdürleri üniforma değil takım elbise vb. Sivil kıyafetler giymektedirler.
2- İnfaz ve koruma memurları bıyık bırakamazlar yasaktır.
3- İnfaz ve koruma memurlarının güncel üniformaları bu şekilde gömlek ve kıravattan oluşmaz.
4- Ceza İnfaz Kurumlarının Hükümlü / Tutuklu Nakil raçlarını Jandarma Kullanmaz !
5- Türkiye de bulunan hiçbir cezaevi dizede ki cezaevi ile alakası yoktur gerçi her ne kadar pilot cezaevi denilmiş olsada CTE nin bu tipte bir cezaevi projesi yoktur en azından biz bu şekilde biliyoruz bu tip cezaevleri Amerika da mevcuttur.
6- Cezaevlerinde bayanların bulunduğu koğuşlara olağan üstü bir durum gerçekleşmediği sürece erkek personel girmez.
7- Kapalı Ceza infaz kurumlarında kerpetendir, saç traş makinasıdır bu vb zarar verecek objelerin koğuşlarda bulundurulması yasaktır. İllegal yollardan bulundurulması suçtur.
8- Hücredeki bayan Hükümlü / Tutuklunun yemeğini erkek personel götürmez, bayan Hükümlü / Tutuklunun hastane, mahkeme vs sevklerinde yanlarında bayan personel bulundurma mecburiyeti vardır.
Aslına bakarsanız daha birçok sayamadığım hatalar var ve bunlarıda gördükçe buraya ekler ve güncellerim.
Şimdi bu düşünceler nevi şahsına münhasır olmakla birlikte bir kurumun hele hele imaj konusunda bulduğu her fırsatta bir öcü gibi gösterilmekten dem vuran bizlerin bu durumdan rahatsız olduğumuzu tekrardan hatırlatmadan edemeyeceğim. Bunların akabinde Genel Müdürlüğümüzün yetkili merci olan RTÜK'e endişelemizi dile getiren ve cezaevlerini hayaldi, kurguydu ibareleriyle başlasa dahi olumsuz etkileyebileceğini belirten haklı uyarılarının sonuna kadar destekçisi olduğumuzu gerek bir vatandaş , gerek bir cezaevi personeli ve gerekse bir infaz ve koruma memuru olarak desteklediğimizi belirtmek isterim.
Buradan son söz olarak halkımızdan bu vb cezaevlerini konu alan dizi ve filmlerin %100 gerçeği yansıtmadığı, gerçeği yansıtmadığı gibi de yukarıda karşılaştırmalı görsellerle ele aldığımız, dizide gerçekleşen gerek kostüm, gerek kural, gerekse Türkiye Ceza İnfaz Kurumları açısından gerçekten çok daha farklı unsurları barındırması şeklindeki hataları ile ne yapmaya çalıştıklarının yorumunu artık sizlere bırakıyorum. Bilinmelidir ki Ceza İnfaz Kurumları ve personelleri en alt kadrosundan en üst kadrosuna kadar büyük fedakarlıklar göstererek Hükümlü ve Tutukluların rehabilitesini topluma kazandırılması adına yapılan ve burada bir kaç cümleye sığdıramayacağım çeşitli çalışmaların yürütüldüğünü de bilmesini istiyorum.
Bu yazı okunduğunda belki kimileri için tamamen hayal ürünü bir yazı olabilir, belki de herşey onlar için sadece rating ve tamemen duygusallıktan ibarette olabilir, ama unutulmamalıdır ki biz ceza infaz kurumu personelleri için bu vb. konular yeterince üzülmemiz ve fazlasıyla tepki vermemiz için her zaman haklı ve geçerli bir sebeb olmuştur ve olacaktırda...
Saygılarımla...