Suçlulara Psikolojilerine  Göre İyileştirme Programı 'DEPAR' Uygulanacak !

Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım'ın yaptığı açıklamada, Avrupa Birliği ve Adalet Bakanlığı işbirliğinde hazırlanan "Ceza İnfaz Kurumlarında İnfaz Hizmetlerinin İyileştirilmesi Teknik Destek Projesi" kapsamındaki Değerlendirme, Profil Araçları ve Rehabilitasyon Programlarının Geliştirilmesi (DEPAR) projesinin detaylarını anlattı. 

 

Türkiye'nin 10 yıla aşkın bir süredir ceza infaz alanında ciddi bir değişim ve dönüşüm içerisinde olduğunu dile getiren Yıldırım, infaz kurumlarının fiziki yapısıyla başlayan değişimin, yasal mevzuat çalışmaları ve personel eğitimleriyle devam ettiğini bildirdi. 

 

Bu değişimlerin uluslararası infaz sistemleriyle etkileşim halinde gerçekleştiğini belirten Yıldırım, Türkiye'nin tek başına değişimi yaşamadığını, diğer batılı infaz hukuklarıyla bilgi alışverişi içerisinde olunduğunu söyledi. 

 

Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Yıldırım, uluslararası projelerin değişimde etkin rol üstlendiğine dikkati çekerek, DEPAR'ın infaz kurumlarındaki hükümlü ve tutukluların orada bulundukları zamanı kendileri için yararlı hale getirmek, topluma kazandırmak noktasında önemli bir proje olduğunu vurguladı.

 

Bireyselleşmiş İnfaz Sistemine Geçişte Önemli


DEPAR'ın özellikle bireyselleşmiş bir infaz sistemine geçişte önemli bir adım olduğunu ifade eden Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:

 

"Ceza infaz kurumuna gelen her hükümlünün, tutuklunun toplum için taşıdığı risk, ruhsal dünyası, suça yatkınlığı birbirinden farklıdır. Bunları toplu bir algıyla aynı iyileştirme faaliyetlerine tabi tutmanın doğru olmadığını, çağdaş olmadığını düşünüyoruz. Öncelikle ceza infaz kurumuna gelen kişileri, bu yönüyle birbirlerinden ayırt etmek gerekiyor."

 

Proje ile kişilerin taşıdıkları riskleri, doğru ölçecek, durumlarını birbirinden ayırt edecek sistemi geliştirdiklerini söyleyen Yıldırım, bu doğrultuda kişilere farklılıklarına göre iyileştirme programları uygulanacağını kaydetti. 

 

İlk Etapta 20 Bin Kişiye Anket


Programlarla ilgili çalışmaların sürdürüldüğünü belirten Yıldırım, bir yandan programlar hazırlanırken, diğer taraftan ceza infaz kurumlarının personelinin projelere dahil edildiğini anlattı.

 

Yıldırım, hükümlülere de çok geniş katılımlı anketler düzenlendiğini aktararak ilk etapta 20 bin kişiyle anket yapıldığını dile getirdi. 

 

Anket sonuçlarına göre programlar hazırlandığının altını çizen Yıldırım, "Bu projelerle ceza infaz alanında, çağdaş infaz anlayışının gereği olan bireyselleşmiş bir infaz sistemine geçeceğimize inanıyorum. Türkiye özellikle infaz alanında temel insan hakları sorunu, özellikle barınan hükümlülerin temel hakları konusundaki sorunların bir çoğunu aşmış durumda. Artık bundan sonra iyileştirme, rehabilitasyon faaliyetlerine daha fazla ağırlık vermek gerektiğini düşünüyoruz" diye konuştu.

 

Doğru İlacın Uygulanması Sağlanacak


Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Yıldırım, programların bireyselleşmiş infaz sistemine göre hazırlandığını söyledi. 

 

Bireyselleşmiş infaz sisteminde, hükümlünün ya da tutuklunun taşıdıkları ruhsal ya da psikolojik risklere uygun programlar hazırlandığını anlatan Yıldırım, şu ifadeleri kullandı:

 

"Hayatında hiç şiddete yanaşmamış, yaklaşmamış birine, öfke kontrol programı uygulamanız kişi için zaman kaybıdır. Sadece bir program uygulamış olursunuz ama şiddet uygulamaya yatkın hatta bu sebeple ceza infaz kurumuna gelmiş birine uygulamanız gereken program, öfke kontrol programıdır. Yine aile programlarıyla ilgili muhatap kitleler vardır, bunları tespit ettiğinizde aile programlarını uygulamanız icap eder. Programlarla adeta hastalığın doğru teşhisinden sonra, doğru ilacın uygulanması sağlanacak."

 

Personel Ünvanları Çeşitlendirildi


Ceza infaz kurumlarında 10 yıllık gelişim sürecinde, personelin unvan çeşitliliğini de sağladıklarını belirten Yıldırım, daha önce infaz koruma personeli ile yürütülen hizmetin, bugün psikolog, sosyal çalışmacı, öğretmen gibi çeşitli unvanlardan oluşan personelle yürütüldüğünü kaydetti. 

 

Özellikle psiko-sosyal servis faaliyetlerinin her geçen gün önem kazandığına işaret eden Yıldırım, "Şu anda sayısal olarak yeterli olduğunu ifade etmek mümkün değil, ancak mevcut durum itibariyle tüm ceza infaz kurumlarımızda psiko-sosyal servislerimizde uzmanlarımız var" dedi. 

 

Projenin ilk adımlarının atıldığını ve başarılı sonuçlar alındığını dile getiren Yıldırım, projenin önce pilot bölgelerde, daha sonra 362 ceza infaz kurumunun tamamında uygulanacağını söyledi.

 

Cezaevlerindeki yoğunluğa ilişkin de çeşitli çalışmalar yürütüldüğünü belirten Yıldırım, öncelikle cezaevine girmeyi önlemeye yönelik mevzuat çalışmalarının yapıldığını anlattı. Yıldırım, bir taraftan da yeni ve modern ceza infaz kurumları inşa ettiklerini, eski çağdışı kalmış kurumları da kapatmayı planladıklarını sözlerine ekledi.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.