Genel Müdürlüğümüzün üyesi olduğu EuroPris (Avrupa Cezaevleri ve Islah Hizmetleri Kuruluşu) tarafından Genel Müdürümüz Sayın Enis Yavuz YILDIRIM ile ülkemizdeki ceza infaz sistemi üzerine gerçekleştirilen röportaj metni aşağıda sunulmuştur.
EuroPris aylık haber bülteninde yer alan röportaj ile Genel Müdürlüğümüz faaliyetlerinin Avrupa'ya tanıtılmasına katkıda bulunulmuştur.
EUROPRIS (Avrupa Cezaevleri ve Islah Hizmetleri Kuruluşu)-Ropörtaj Soruları
1)Kariyerinizle ilgili bize bilgi verir misiniz? Neden ceza infaz ve ıslah hizmetlerinde çalışmayı tercih ettiniz?
1968 yılında Elazığ'da doğdum. 1990 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdim. 1991-1993 yılları arasında Elazığ Adliyesinde Hâkimlik-Savcılık stajını yaptıktan sonra, sırasıyla; Diyarbakır’ın Hani ve Afyonkarahisar’ın Şuhut İlçelerinde Hakimlik, Sivas’ın Divriği İlçesinde Cumhuriyet Savcılığı görevlerinde bulundum. Sırasıyla, Doğubayazıt Cumhuriyet Başsavcılığı, Niğde Cumhuriyet Başsavcılığı ve Hatay Cumhuriyet Başsavcılığı görevlerinde bulunup 2011 Temmuz Kararnamesiyle Manisa Cumhuriyet Başsavcılığına atandım. 11 Nisan 2013 tarihinde ise Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü görevine atandım.
2) Yönetiminizde kaç tane ceza infaz kurumu bulunmaktadır?
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğümüze bağlı olarak Türkiye genelinde 361 ceza infaz kurumu ve 137 denetimli serbestlik müdürlüğü faaliyet göstermektedir.
3)Türkiye’de mevcut durumda kaç tane tutuklu/hükümlü bulunmaktadır?
Ülkemiz ceza infaz kurumlarında 8 Ocak 2016 itibariyle toplam 178.691 tutuklu/hükümlü bulunmakta olup; 273.401 yükümlü(denetimli serbestlik tedbiri altında olan kişi) ise denetimli serbestlik tedbiri altında bulunmaktadır.
4) Kaç tane personeliniz vardır?
8 Ocak 2016 itibariyle ceza infaz kurumları ve denetimli serbestlik müdürlüklerinde toplam 51.098 personel görev yapmaktadır.
5)Ceza İnfaz Kurumu personeli olmak isteyen bir kişi hangi nitelik ve özelliklere sahip olmalıdır? Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Ceza infaz kurumlarında çalışmak gerçekten özveri isteyen bir meziyettir. Çünkü, belki de ailelerine gösteremedikleri saygı, sevgi ve şefkati ceza infaz kurumlarında barındırılmakta olan hükümlü/tutuklulara sergilemektedirler. Ceza infaz kurumunda çalışmak isteyen kişilerin insan haklarına saygılı, insanî ilişkilerde başarılı, dürüst ve profesyonel düşünebilmesi çok önemlidir.
6) Avrupa ıslah hizmetleri alanında kadınların rolü üzerine düşünceleriniz nedir?
Ceza infaz sisteminde erkek personele ihtiyaç olduğu kadar kadın personele de ihtiyaç vardır. Malumunuz olduğu üzere, ceza infaz kurumları güvenliğin yoğun olduğu kurumlardır, gerek hükümlü/tutukluların aranmasında gerek gelen ziyaretçilerin aranmasında personelimiz görev almaktadır. Ülkemizde kadın hükümlü/tutukluların bulunduğu ceza infaz kurumlarının mahkumlar ile irtibatta olunan bölümlerinde yalnızca kadın personelimiz görev almakta, ayrıca gelen ziyaretçilerden bayan olanları ile kadın personelimiz ilgilenmektedirler. Şunu açıkça söyleyebilirim ki, kadınlar ceza infaz kurumlarının kilit taşlarından bir tanesidir. Zira ceza infaz kurumuları gibi maskülen ortamlar, kadın personel sayısının artırılması ile daha şevkatli bir hale gelecektir. Ceza infaz kurumlarında görev alan kadın personelin özellikle eğitim ve rehabilitasyon alanında çok başarılı olacağına inanıyorum
7) Ülkenizde cezaevleri kapsamında güvenlik açısından en büyük endişe nedir?
Ceza infaz kurumlarımızda güvenlik son derece güçlüdür, ancak ceza infaz sistemimiz için söylemek gerekirse “kalabalıklaşma” tüm ceza infaz sistemini güvenlik, eğitim ve psiko-sosyal servis faaliyetleri açısından olumsuz etkileyen büyük bir tehdittir.
8) 2015 yılında hizmetinize ilişkin en büyük kazanımların ne olduğunu düşünüyorsunuz? Ne tür zorluklarla baş etmek zorunda kaldınız?
2015 yılı bizim için çok değerli bir yıl oldu, zira EuroPris, CEP gibi uluslararası kuruluşlar ile ortaklığımız bu yıl başladı. Uluslararası alanda ülkemiz ceza infaz sistemini tanıtma konusunda önemli adımlar attığımızı, personelin ve teşkilatımızın profesyonelleşmesi adına büyük ilerleme kaydettiğimizi çok rahatlıkla söyleyebilirim. Ayrıca ceza infaz sistemimizi basına ve STK'lara açarak saydamlaştırdığımızı düşünüyorum.
Ceza infaz alanında çalışmanın en büyük zorluklarından bir tanesi medyanın cezaevlerini sürekli olumsuz algı yaratacak şekilde gündeme getirmesidir. 2015 yılında ülkemiz ceza infaz kurumları ile ilgili ortaya atılan ve gerçek dışı olan her türlü iddiayı sanki gerçekmiş edasıyla basına yansıtılması karşılaştığımız en büyük sorunlardan bir tanesi olmuştur.
9) Yürüttüğünüz hizmetlere ilişkin önümüzdeki yıl ne tür zorluklarla karşılaşabilirsiniz?
Ceza infaz alanında kendimizi sürekli geliştirmekteyiz. Özellikle eğitim-öğretim , psiko-sosyal ve mesleki eğitim faliyetlerinin son derece yoğunlaşmasıyla birlikte ceza infaz kurumlarımız, insanların kilit altına alındıkları yerlerden çok topluma yeniden kazandırma işlevi ile anılmaktadır. Bu kapsamda 2016 yılında karşılaşabileceğimiz önemli sorunlardan bir tanesi “Terörizm ve Radikalleşme” konusudur. Ceza infaz kurumlarında, radikalleşme konusunda fiili olarak birçok önlem alınmıştır, ancak yerli ve yabancı terör hükümlü ve tutuklu sayılarının sürekli artan eğilimde olması , onların topluma kazandırılması hususunda çok çalışmamız gerektiğine işarettir.
Terörle irtibatlı hükümlü ve tutukluların, eğitim ve rehabilitasyonu ve radikalleşmeleri konusunda en önemli engel, bu örgütlerin sivil görünümkü ve çeşitli legal kurumsal görüntüler içerisindeki destekçileridir. Bu destekçiler, bu kişilerin teröre ilişkin motivasyonlarını canlı tutmaktadırlar.
10) Size göre, mevcut durumda Avrupa Cezaevleri ve Islah Hizmetlerine ilişkin en büyük zorluklar nelerdir?
Yukarıda da belirttiğim üzere “kalabalıklaşma” ile “Ceza İnfaz Kurumlarunda Radikalleşme ve Yabancı Terörist Savaşçılar Sayısının Ciddi Artışı” Avrupa'da ceza infaz sisteminin sağlığını tehdit eden unsurlardır.
11) EuroPris gibi bir kuruluşa bağlı olmanın ne gibi faydaları olabileceğini düşünüyorsunuz?
EuroPris , ceza infaz alanında Avrupa'daki muhataplarımızla iletişim ve karşılıklı bilgi alış-verişi konusunda çok önemli bir noktada konumlanmaktadır. EuroPris'e daha aktif katkıda bulunarak, hem EuroPris hem de Genel Müdürlüğümüzün, bu ortaklıktan azami fayda elde etmesini istiyoruz.
12) Ceza İnfaz Kurumlarınızın Sivil Toplum Kuruşları / hayır kurumları ile ilişkileri nasıldır?
Genel Müdürlüğümüz, her fırsatta sivil toplum kuruluşları ve hayır kurumları ile işbirliği yapmakta, durumu elverişli olmayan mahkumlara bu sayede destek sağlanmaktadır. Ayrıca; ceza infaz kurumlarında, sivil toplum kuruluşları tarafından düzenlenen çeşitli konser, konferans, tiyatro...vb. gibi organizasyonlar ile sivil toplum kuruluşlarının mahkumların eğitim ve iyileştirme faaliyetlerine olumlu katkıda bulunduklarını düşünüyorum
13) Mesleğinizle bağlantılı olarak kişisel memnuniyetleriniz ve memnuniyetsizlikleriniz arasında en önemlileri hangileridir?Kişisel olarak mesleğinizin en çok hangi yönünü tatmin edici buluyorsunuz? En çok zorlayıcı? Islah hizmetleri alanında çalışmalarınıza ilişkin olarak sevdiğiniz ve sevmediğiniz neler vardır?
Adaletin çok önemli bir aşaması olan “cezanın infazı” görevini üstlenmiş bir kurumun başında olmak, işlediği bir suçla toplumdan ayrışmış olan kişileri tekrar toplumla buluşma noktasına kadar sosyal anlamda rehabilite etmek, sosyal arızaya neden olmuş bir insandan topluma yararlı bir birey olmaya doğru yolculuğunda rehberlik yapabilmek en önemli mutluluğumuzdur.
Öbür yandan, her ne kadar ceza infaz kurumları günümüzde eğitim-öğretim yuvası haline gelmiş olsa bile; bir kişinin ceza infaz kurumuna alınmasının onun hayatına çok büyük etkisinin olduğu bir gerçektir. Ceza infaz kurumunda aile ve sosyal hayatından uzaklaşan mahkumların bu mağduriyetleri ise üzüntümüzdür.
14) Yetkili olduğunuz süre boyunca ne ile hatırlanmak istersiniz?
Görevde olduğum süre içerisinde üretim gayreti, ceza infaz alanındaki reformlar, insan hakları, duyarlılığı, adil yönetim ve personel memnuniyeti ile hatırlanmak isterim.