Herkesin yaşamaya hakkı vardır!..
İyi güzelde bu nasıl olacak. Elin adamı, kendisinin hakkı olmadığı halde, bir takım haksız talepleri yerine getirilmediği için, senin en temel hakkın olan yaşama hakkını elinden alıyor ve sonra kayıplara karışıyor. Ama er yada geç mutlaka yaptıklarının hesabını mahkemeye verecektir İnsanların yaşama hakkı ulusal ve evrensel normlarla (AİHS md.2, Anayasa md.15 ve 17) güvence altına alınmış en temel insan haklarından olduğundan bahseder. Ne yazık ki her şey kitaplarda yazdığı gibi gitmiyor. Bu durum yasaların eksikliği veya yetersizliği algısını oluşturmamalı. Siz; ırk, dil, din, mezhep, milliyet, renk, cinsiyet, inanç, ayrımı yapmayan dünyanın en mükemmel yasalarını da yapsanız, yine de birileri çıkıp kendi doğrularını uygulama adına, başkalarının haklarını yok sayacak ve hep kendini haklı göstermek için, bir takım bahanelerin ardına sığınacaktır.
Bizler ayrım yapmadan herkesi kucaklaya bilmeliyiz. Ancak böyle olursa insanlar, biri diğerine güvenebilir, biri diğerini sevebilir, biri diğerini anlayışla karşılayabilir.
Geçtiğimiz hafta içerisinde Kandıra 1 Nolu F Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürü İsmet Aktürk’ün hain bir saldırı sonucu şehit edilmesi hepimizi derinden etkilemiştir. Diğer yandan Bu üzücü olay ve hain saldırı camiayı birbirine kenetlemiştir. Adalet Bakanı Sayın Kenan İPEK ve Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Sayın Enis Yavuz YILDIRIM başta olmak üzere, Türkiye’nin değişik illerinde görev yapan meslektaşları da defin merasimine katılarak aileyi yalnız bırakmamışlardır. Görev şehidi olan İsmet Aktürk’ün cenazesinde kenetlenen camia bu tür kalleşçe yapılan saldırıların kendilerini yıldıramayacağını dün olduğu gibi bugünde insan hakları ve hukuk çerçevesinde taviz vermeden görevlerine devam edeceklerinin mesajını vermişlerdir. 25.06.2015
Dursun MÜLAZIMOĞLU